yukarı
Işığın Kaynağı Düşün ve Sanat Dergisi
Ana Sayfa > Ayın Dosyası
Ayın Dosyası
3.SAYI ŞİDDETE ESİR DÜŞEN SANAT

Türkiye tarihinde ilk kez hiçbir örgütlü güce bağlı olmayan bir avuç bağımsız aydın, dergi çıkarmaya, toplantı ve panel yapmaya devam etmektedir. Etnik, dinsel, ideolojik kalıplarının dışında yaşama dair her konuyu özgürce tartışmaktadır. Farklı gelenek, kültür, inanç ve düşüncelerden gelen bu insanları bir arada tutan şey nedir? Bu sorunun irdelenmesi ve doğru anlaşılması gerekmektedir. Bu insanlar yaşamın gerçeğini, hayata dokunan konuları konuşmaktadır. Örneğin; 12 Eylül zulmünün nedenleri ve yarattığı travmaları, dil üslup sorununu, şiddet sanat ilişkisini, eğitimin durumunu, farklı kültürlerin gerçekliğini, tarihsel bağlarımızı, hatalarımızı, eksiklerimizi, bölünme ve çatışma kültürünün aksine daha da yakınlaştırmaktadır. Ateistle dindar, ülkücüyle Kürt, Aleviyle Sünni yan yana dururken, dostça kucaklaşabilmektedir. Bu oluşum birkaç kişiyle başlamışken, bugün küçümsenemeyecek kadar aydının, yazarın, şairin katılımıyla her gün daha da artmaktadır. Arkamızda bir güç yok. Maddi imkânsızlıklar içinde kendi yağımızla kavrulurken, bu ilgi ve alakanın bir sebebi olmalı? Daha “ciddi” ve “büyük” işler yapan akademik çevreler, aydın ve yazarlar bizim bu gerçeğimizi görmezden gelebilir. Onlar her şeyi bilirken, biz bilmediğimizin farkındayız. Onlar “vatan kurtarırken”, biz kendimizi anlamanın ve çözmenin derdindeyiz. Onlar biçimin içinde boğulurken, biz öze yönelmekteyiz. Onlar birilerinin haddini bildirmekle meşgulken, biz haddimizi bilmekteyiz. Onlar başkasıyla uğraşırken biz kendimizle uğraşmaktayız. Onlar düşmanı kendi dışlarında ararken, biz içimizdeki düşmanla yani egomuzla savaşmaktayız. Onlar üst insan olduklarını düşünürken; biz, “biz” diyeceğiz. Bu yolda gücümüzün yettiği kadar, hiçbir beklenti içine girmeden yolumuza devam edeceğiz. Kimseyi ötekileştirmeden, içimize düşen ateşi paylaşarak, tarihe yön verenlerden öğrenip, geçmişten geleceğe köprü kurarak, yereli olmayanın evrenseli de olmaz gerçeğinin farkında olacağız.

Yaşama dair derdi olan herkesi bize katılmaya çağırıyoruz. Unutmayalım ki biz bu gemide birlikteyiz. Ya birlikte batacak, ya birlikte kurtulacağız.
 Sevgi ve Saygıyla
2.sayı Dil Uslup ve İletişim

Dil, bir ülkenin gelişmişlik seviyesinin göstergesidir. Doğru kullanıldığında adalete ve özgürlüğe ulaşırız. Yeryüzünde birçok dil vardır. Hepsinde benzer sözcükler bulmak mümkündür. Öyle ortak bir dil var ki, o da “Evrensel Sanat Dili”dir.
Dilini bilmediğimiz bir film izlerken, bir ezgi dinlerken duygulanırız. Bir heykel gördüğümüzde, sanatçının ne düşünceler yumağını yontarak insanlığa aktardığını gözlemleriz.
Bir resme baktığımızda ressamın acılarını, yaşama olan duyarlılığını anlarız. Edebiyatçının romanındaki kurguyu algıladığımızda başka dünyalara dalarız.
Oysa çağımızda birkaç dil konuşabildiğimiz halde yine de düşüncelerimizi anlatmakta güçlük çekiyoruz. İletişimin bu denli geliştiği çağımızda iletişimsizlik sorunu yaşıyoruz.
Neden?
 


1.sayı 12 Eylül Dosyası
Darbeler Tarihimizdir, Tarihimizle Yüzleşmeliyiz...


Darbeler tarihinin kökenleri eskilere dayanmaktadır. Geçmişimizle hesaplaşmadan yeni bir düzlüğe çıkmamız güç görünmektedir. 12 Eylül, tesadüfen kafası bozulmuş, kendini bilmez birkaç generallin başına buyruk hali değildir. Onun için böylesi toplumsal altüst oluşların nedenleri üzerinde yoğunlaşmak zorundayız.

Darbecilik kültürü, yönetim tarzımızda, hatta her birimizin yanı başındakini bertaraf etme anlayışından kaynaklanmaktadır. Darbeler, yeteneğin, bilginin, birikimin, liyakatin, sadakatin yerine güç hayranlığına olan özlemin sonucudur. Darbeler sürecini Roma, Osmanlı saray entrikaları, kardeşin kardeşi katletme kültüründen başlatabiliriz. Cumhuriyet bu kültür zemini üzerinde yükselmiştir.

Cumhuriyetin, üstünde yükseldiği zemini sorgulamak zorundayız. Toplumsal değişimlerin ani kırılmalarla ya da darbelerle gerçekleşmesi sağlıklı değildir.

İç dinamiklerin birikimiyle ve talebiyle gerçekleşmeyen değişimler sağlıklı değildir. Kendini merkeze koyan, sözde halkı yönetmeye hevesli, seçkinci yaklaşımların bedeli ağır, sonucu hüsran olmuştur. Bu nedenle değişimler toplumun ekseriyetinin asgari müşterekleri temelinde gerçekleşirse bir anlam taşır. Karşılıklı etkileşimle birkaç adım ileriyi hedefleyerek değişimi hedeflemeden tepeden inmeci ise sorun var demektir
İlmi Siyaset
Ateş Düştüğü Yeri Yakar
Beyin Fırtınası
Düşünce Notları
Düşünceye Yön Verenler
Geçmişten Geleceğe Köprü
Herkesin Bir Hikayesi Var
Aktivisler
Oku
Ötekiler Biziz
Portreler
Roman İşliği
Şiir'dem
Yerel Yönetimler